TİROİD NODÜLÜ
Toplumun % 40-50’sinde tiroid nodülü olabilir. Birçok kişi farkında olmadan yaşamını sürdürebilir. Her zaman belirti olmayabilir. Başka amaçlarla yapılan görüntüleme teknikleri ile ortaya çıkabilir. Hasta kendisi ele gelen şişliği farkedebilir. Çevresindekiler uyarabilir. Bazen yutkunurken “takıntı” hissi olabilir.
Tiroid palpasyonu ve ultrasonografi ile tanı konur. Tiroid nodüllerinin % 50’si sağ ve sol tarafta ve birden fazladır. Eğer TSH referans değere göre düşük ise nodül fonksiyonunu araştırmak için tiroid sintigrafisi yapılır. Radyoaktif maddeyi alan nodül fonksiyone yani tiroid hormon sentezi yapmaktadır: hiperaktif nodül olarak tanımlanır. Radyoaktif maddeyi almayan yani tiroid hormon sentezi yapmayan nodül hipoaktif olarak tanımlanır. Tiroid nodüllerinin % 5 kanser olma olasılığı vardır. Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılarak takibe alınır. Tiroid muayenesi ve ultrasonografi 6 ay ara tekrar edilir. Tiroid muayenesinde nodül sert ve hareketi azalmışsa, boyunda lenfadenopati tespit edilirse , ses değişikliği var ise veya ultrasonografi ile nodül boyutunda 1.5 kat artma olması durumunda ince iğne aspirasyon biyopsisi tekrar edilir.
Tiroid nodülü tedavisi için, eğer tiroid hormonları normal düzeyde ise ilaç tedavisine gerek yoktur. Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi “benign” yani normal doku olarak yorumlanırsa tekrar edilmez. Şüpheli yada “malign” yani kanser odağı olarak yorumlanırsa tedavi olarak ameliyat önerilir. Bazen tiroid bezi boyutu çok artabilir:ses kısıklığı, nefes borusuna bası belirtileri olabilir veya kozmetik nedenlerle ameliyat önerilebilir. |